ROMANIN TARİHÇESİ

Roman türünün ilk örneği, İspanyol yazar Cervantes’in (Servantes) XVII. yüzyılın başlarında yayımlanan Don Quijote (Don Kişot) adlı eseridir.

Tanzimat’a kadar edebiyatımızda hikâye veya roman yoktu. Bu türlerin yerini destanlar, halk hikâyeleri, mesneviler vs. dolduruyordu. Türk edebiyatına roman Tanzimat Dönemi’nde girmiştir.  Tabii ki ilk önce ceviri eserler verilmiş ve böylece tür tanınmaya başlanmıştır. İlk çeviri roman, Yusuf Kâmil Paşa’nın Fransız yazar Fénelon’dan (Fenelon) 1859 yılında çevirdiği Télémaque’tır (Telemak).

 İlk yerli roman, Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir. Ancak bu ilk eserler teknik açıdan zayıftır.

İlk edebi roman Namık Kemal’in İntibah ve ilk tarihi roman da yine Namık Kemal’in Cezmi adlı eseridir. Bu eserler romantizmin etkisinde yazılmıştır.

Edebiyatımızdaki ilk realist roman denemesi Samipaşazade Sezai’nin yazdığı Sergüzeşt’tir. Bu eser hem romantik hem de realist özellikler taşır. İlk realist romanımız ise Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası eseridir.

İlk köy romanı Nabizade Nazım’ın Karabibik romanı, ilk psikolojik roman denemesi ise yine Nabizade Nazım’ın Zehra adlı eseridir.

 Türk romanı, teknik açıdan Servetifünun Dönemi’nde güçlenmiş; ilk psikolojik romanı Eylül adıyla Mehmet Rauf yazmıştır. Bu dönemde Halit Ziya Uşaklıgil, roman türünün Batılı anlamdaki ilk örneklerini vermiştir. Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu günümüzde de değerini devam ettiren eserlerdendir.

Millî Edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi’nde roman türünde başarılı örnekler verilmiştir.  İlk yıllarda Kurtuluş Savaşı’nı konu alan eserler çoğunluktadır. Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu bu yönde realist eserler varan romancılardandır.  Daha sonra Yaprak Dökümü’nde olduğu gibi, modernleşme sürecindeki Türk toplumunda sosyal değişimle yitirilen değerlerin Ali Rıza Bey ailesinde sebep olduğu dağılma ve yıkım anlatılmaktadır. Romanda diyalog, iç konuşma, anlatma, gösterme, özetleme anlatım tekniklerine başvurulmuş; yalın bir dil kullanılmıştır.

Sonraki yıllarda toplumcu gerçekçi, milli ve dini duyarlılığı anlatan, bireysel hayatı konu alan ve modernist olma üzere dört roman akımı ortaya çıkmış ve günümüze kadar roman türü gelişerek gelmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir