İçeriğe geç
- İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı’nın devamı niteliğindedir.
- Sade Türkçe ve halkın konuşma diliyle oluşturulmuştur.
- Halk değişlerine, atasözlerine, deyimlere yer verilmiştir.
- Doğaçlamadır.
- Sözlü bir edebiyattır. Okuma-yazma bilen bazı kişiler cönk adı verilen defterlere yazmışlardır.
- Dilden dile, nesilden nesle aktarılarak gelişmiştir.
- Ölçü, milli ölçümüz olan hece ölçüsüdür. Ancak bazı şairler aruz da kullanmışlardır.
- Nazım birimi genellikle dörtlüktür.
- Halkın yaşayışını, hayat felsefesini, özlemlerini, isteklerini, acılarını anlatır.
- Şairler halktan kişilerdir. Çok azı eğitim görmüştür.

- Şiirler bağlama eşliğinde söylenir.
- Şairlere saz şairi, âşık veya ozan adı verilir.
- Şiirlerin özel bir başlığı yoktur.
- Daha çok yarım kafiye ve redif kullanılarak ahenk sağlanmıştır.
- Halk şiiri gözleme dayanır.
- Şiirlerde anlatılanlar somuttur.
- Kalıplaşmış söz ve mazmunlar az kullanılmıştır.
- Biçimde ve anlatımda kusursuzluk aranmamıştır. Biçimden ziyade içerik önemlidir.
- Koşma, semai, varsağı, ilahi, mani, türkü, nefes gibi nazım şekil ve türleri vardır.
- İşlediği konu ve nazım şekillerine göre üç dalda gelişmiştir: Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı, Aşık Tarzı Halk Edebiyatı ve Anonim Halk Edebiyatı.