ŞİİR TÜRLERİ

1.   Lirik Şiir

Duygu ve düşüncelerin coşkulu bir dille anlatan şiire lirik şiir denir. Lirik şiirler insan yüreğine seslenen, okunduğunda insanı duygulandıran, coşkulandıran şiirlerdir.

Örnek-1

Ne zaman seni düşünsem

Bir ceylan su içmeye iner

Çayırları büyürken görürüm

Her akşam seninle

Yeşil bir zeytin tanesi

Bir parça mavi deniz

Alır beni

Seni düşündükçe

Gül dikiyorum elimin değdiği yere

Atlara su veriyorum

Daha bir seviyorum dağları ( İlhan BERK)

Örnek-2

Karadutum, çatal karam, çingenem

Nar tanem, nur tanem, bir tanem,

Ağaç isem dalımsın salkım saçak

Petek isem balımsın oğulum

Günahımsın vebalimsin.

Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan

Yoluna bir can koyduğum,

Gökte ararken yerde bulduğum

Karadutum, çatal karam çingenem

Daha nem olacaktın bir tanem? (Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)

2. Pastoral Şiir

Çoban ve kır yaşamını, doğa güzelliklerini anlatan şiirlere pastoral şiir denir. Türk edebiyatının ilk pastoral şiiri Abdülhak Hamit Tarhan’ın yazdığı “Sahra” adlı eserdir.

Pastoral şiirin iki biçimi vardır: idil ve eglog

İdil, bir çobanın ağzından yazılıp kır yaşamının çekiciliğini, güzelliğini anlatan, çoban aşkını yansıtan şiirlerdir.

Eglog ise birkaç çobanın karşılıklı konuşmaları şeklinde oluşturulan aşk, kır yaşamı üzerine yazılan pastoral şiirlerdir. Eglog, Türk edebiyatında hemen hiç kullanılmamıştır.

Örnek-1

Avludan geçtiğini gördü gelinin

Suya gidiyordu öğle güneşinde

Ardında bebesi yalınayak

Geride Karabaş

Tozlu yoldan

Söğütlerin oradaki çeşmeye

Yalağında bulutlar yıkanan çeşmeye (Oktay RIFAT)

Örnek-2

Gümüş bir dumanla kapandı her yer

Yer ve gök bu akşam yayla dumanı

Sürüler, çeşmeler, sarı çiçekler

Beyaz kar, yeşil çam, yayla dumanı ( Ömer Bedrettin UŞAKLI)

3. Epik Şiir

Epik sözcüğü, Yunancada destan anlamındaki epope’ den gelmektedir. Yazının bulunuşundan önceki dönemlerde ulusların hayatında derin izler bırakan tarihsel olayları dile getiren destanlar epik şiir sayılır. Epik şiirlerde yiğitlik, kahramanlık, savaş, temaları işlenir. Her epope ( destan) ya da epik şiirlerde tarihsel bir gerçek vardır. Epik şiir bu gerçekten kaynaklanır. Epik şiirlerin çoğu, okuyucuyu coşkulandırdığı için lirik özellikler de taşır.

Örnek-1

Durduk, süngü takmış kâfir ayakta

Bizde süngü yok

Bir hayret kızıllığı akardı üstümüzden

Dehşetten daha çok

Durduk, süngüsü düşmanın pırıl pırıl ,

Önümüze çıktı bir gündüz, bir gece

Korku değil haşa

Bir büyük düşünce. ( F.Hüsnü DAĞLARCA)

Örnek-2

Kalktı göç eyledi Avşar elleri,

Ağır ağır giden eller bizimdir.

Arap atlar yakın eder ırağı,

Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.

Belimizde kılıcımız Kirmani,

Taşı deler mızrağımın temreni.

Hakkımızda devlet etmiş fermanı,

Ferman padişahın, dağlar bizimdir.

Dadaloğlu’m bir gün kavga kurulur,

Öter tüfek davlumbazlar vurulur.

Nice koç yiğitler yere serilir,

Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir. (Dadaloğlu)

4.   Didaktik Şiir:

 Belli bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlaki bir ders çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan, duygu yönü zayıf şiir türüdür. Manzum hikâyeler ve fabllar da bu gruba girer.

Örnek-1

KARGA İLE TİLKİ

Bir dala konmuştu karga cenapları;

Ağzında bir parça peynir vardı

Sayın tilki kokuyu almış olmalı;

Ona nağme yapmaya başladı

“Ooooo! Karga cenapları, merhaba!

Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz

Gözüm kör olsun yalanım varsa

Tüyleriniz gibiyse sesiniz

Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.”

 Keyfinden aklı başından gitti bay karganın;

Göstermek için güzel sesini

Açınca ağzını düşürdü nevâlesini.

Tilki kapıp onu dedi ki: “Efendiciğim,

Size küçük bir ders vereceğim;

Alıklar olmasa iş kalmaz açık gözlere;

Böyle bir ders de değer sanırım bir peynire”

Karga şaşkın, mahcup biraz da geç ama

Yemin etti gayrı faka basmayacağına. (Çev: Orhan Veli)

Örnek-2

Şunlar ki çoktur malları

Gör nice oldu halleri

Sonucu bir gömlek imiş

Anında yoktur yenleri ( Yunus EMRE )

5.      Satirik Şiir

Eleştirici bir anlatımı olan şiirlerdir. Bir kişi, olay, durum, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilir. Bunlarda didaktik özellikler de görüldüğünden, didaktik şiir içinde de incelenebilir. Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğru olur. Bu tür şiirlere Divan edebiyatında hiciv, halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi verilir.

Allah’a sığın şahs-i halimin gazabından

Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir

Yaktı nice canlar o nezaketle tebessüm

Şirin dahi kasdetmesi cana gülerektir (Ziya Paşa)

6. Dramatik Şiir

Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Eski Yunan edebiyatında oyuncuların sahnede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve onlara ezberletilirdi. Bu durum dram tiyatro türünün ( 19. yy. ) çıkışına kadar sürer. Bundan sonra tiyatro metinleri düz yazıyla yazılmaya başlanır. Dramatik şiir harekete çevrilebilen şiir türüdür. Başlangıçta trajedi ve komedi olmak üzere iki tür olan bu şiir türü dramın eklenmesiyle üç kere çıkmıştır.

TITANIA -Kibar ölümlü, şarkını bir daha söyle.

   Kulaklarım vuruldu o tatlı sesine;

   Gözlerim esir oldu görünüşüne;

   Aklının ve bedeninin çekiciliği heyecana getirdi beni,

   İlk bakışta tutuldum sana, inan seviyorum seni. ( Shakespeare- Bir Yaz Gecesi Rüyası)