NUTUK (SÖYLEV)

Nutuk, kelime anlamı olarak, “söz, lakırdı; söyleyiş, söylemek kuvveti” demektir. Söylev, bir topluluğun önünde bir düşünce ve inancı savunmak, savunulan bu düşünce ve inancı o topluluğa aşılamak amacıyla yapılan konuşma türüdür.

            Bir gerçeğe inanan bir insanın toplumu bu gerçeğe inandırmak için özünün bütünü ile yaptığı telkin sürecine hitabet; bir fikri, bir davayı karşısındaki insanlara dil ustalığı ile açıklamaya hitabet sanatı; toplum önünde bu konuşmayı yapana hatip; bir insan topluluğuna bir fikri vermek bir ülküyü aşılamak amacıyla söylenen sözlere ise nutuk veya söylev denir. Hatip; kalpleri aynı duygularla çarpan ortak ruha seslenen, sadece zihinleri değil kulakları ve gözleri de etkileyen, inandırıcı olabilmek için samimi davranan kişilerin özelliklerine sahiptir.

 Söylevde açıklama, tartışma, kanıtlama gibi anlatım biçimleri kullanılırken örnekleme, tanık gösterme, benzetme, tanımlama gibi düşünceyi geliştirme yollarından yararlanılır.

Söylevler; dinleyenlerin zekâ durumlarına, hayal güçlerine, duygularına, ilgilerine göre hazırlanır. Dinleyenleri düşündürür, onlarda ilgi uyandırır, onları coşturur, onlara beklenen davranışı yaptırır.

 Söylevlerden komutanların askerlere cesaret vermek için yaptıkları konuşmalara askerî söylev, politikacıların kapalı ya da açık mekânlarda yaptıkları konuşmalara siyasi söylev, camilerdeki dinsel amaçlı konuşmalara dinî söylev denir. Siyasi söylevcinin önemli bir özelliği, tarihini ve toplumunu yakından tanımasıdır. Atatürk de Nutuk adlı eserinde Türk toplumunun değerlerine dikkat çekerek bu türün başarılı bir örneğini vermiştir.

Hatibin (konuşmacının) dört temel amacı vardır:

1.Bir fikri veya bir meseleyi açık bir şekilde anlatmak

2.Dinleyiciler üzerinde bir iz bırakarak onları ikna etmek

3.Dinleyicileri harekete geçirmek

4.Dinleyicileri eğlendirmek

Nutkun giriş cümlesi toplumun dikkatini çekecek türden olmalıdır. Hatta ilk cümleler şiirsel bir üslupta olabilir. Gelişme bölümünde, konu her türlü belgelerle açılır, örneklendirilir ve ispatlanmaya çalışılır. Dinleyicinin tansiyonunu yükseltecek fikirlerle, sorulu cevaplı cümlelerle sonuç bölümüne geçiş sağlanır. Sonuç bölümü çok önemlidir. İşlenen konunun önemi ve toplumdaki tesirleri kesin ve etkili bir dil ile anlatılır. Bu bölüm, etkileyici bir sözle bitirilmelidir. Konuşmacı, bu bölümde ustalığını göstermelidir.

Nutuk hazırlanırken dikkat edilecek hususlar:

1- Nutuk bir plan dahilinde oluşturulmalıdır. Yazıya geçirmeli ve hatip yazmış olduğu bu nutka önceden hazırlanmadır. Konuşma sırasında ise yazılı metni yanında bulundurmalı; fakat konuşma sırasında kâğıda fazla bakmamalıdır.

2- Büyük hatiplerin bile daha önceden konusunu hazırladıkları ve yanlarındaki küçük notlarından faydalandıkları ve o andaki konunun ahengine göre konuşmalarını değiştirdikleri görülmüştür. Bu yüzden hatip, konuşma sırasında her zaman metne bağlı kalmayabilir.

3- Hatip ele alacağı konuyu çok iyi bir şekilde savunabilmelidir. Bunun için de hitap etme sanatının inceliklerini, toplum psikolojisini ve düşünce yapısını çok iyi bilmelidir. Seçtiği sözcükleri ve oluşturduğu cümleleri en etkili biçimde kullanmalıdır. Sesinin tonu, mimikleri konuşmasının doğal akışıyla uygunluk göstermelidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku söylev türüne en güzel örnektir.

Söylev Türk edebiyatında II. Meşrutiyet Dönemi’nden sonra gelişmeye başlamıştır. Rıza Tevfik Bölükbaşı, Ömer Naci, Selim Sırrı Tarcan, Mehmet Âkif Ersoy konuşmalarıyla ilgi çeken kültür ve siyaset adamları olmuşlardır.

 Cumhuriyet Dönemi’nde Mustafa Kemal Atatürk’ten başka Behçet Kemal Çağlar, Halide Edip Adıvar, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Emin Yurdakul gibi isimler geniş kitlelere yaptıkları konuşmalarıyla tanınmışlardır.

Kök Türk Kitabeleri, Türk adının geçtiği ilk metindir. Aynı zamanda edebiyatımızda ilk nutuk sayılabilir. Türk düzeninin, Türk töresinin, Türk medeniyetinin ve Türk kültürünün büyük örneği olan Kök Türk Kitabeleri Türk dilinin ilk yazılı belgeleridir. Metinde, Türk devlet adamlarının millete hesap verdiği ve milletle hesaplaştığı görülmektedir. Kitabelerde görülen ikilemeler, deyimler, atasözleri etkili anlatımı ve söyleyişi sağlayan unsurlardır. Kitabeler II. Kök Türk (Kutluk) Devleti Dönemi’nde dikilmiş olup 38 harften oluşan Kök Türk alfabesi ile yazılmıştır. Kitabelerden Tonyukuk Anıtı 724, Kül Tigin Anıtı 732, Bilge Kağan Anıtı ise 735’te dikilmiştir. Kök Türk Kitabeleri’nin yazarı Yolluğ Tigin’dir. Kök Türk Kitabeleri’ndeki yazılar ilk kez Wilhelm Thomsen tarafından okunmuştur. Kitabeler günümüzde Moğolistan sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Batı edebiyatının önemli türlerinden biri olan söylev önce Yunan edebiyatında başlamıştır. Yunan edebiyatının ünlü söylevcileri arasında Demosthenes, Latin edebiyatında Cicero; Fransız edebiyatında Bousset, Mirabeau, Danton, Robespierre sayılabilir. Demosthenes’in Kata Philoppo, Cicero’nun In Verrem adlı eserleri bu türün önemli örneklerindendir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir