• Milli Edebiyat Akım’ının devamı gibi algılanabilecek bu eserlerde Anadolu, savaş yılları, geleneksel değerler, milli motifler, ahlaki hassasiyetler milli kültür ve tarihi bilinci ön plandadır.
• Geçmişimizdeki kültürel zenginlikler, kahramanlıklar, dini hassasiyetler, İstanbul’un geleneksel sosyal dokusundan kesitler işlenmiştir.
• Milli kaynaklardan, Türk mitolojisinden, destanlardan etkilenerek idealize edilmiş karakterlere yer verilmiştir.
• Maupassant tarzı (olay hikâyesi) yazılmıştır, merak unsuru ön plandadır.
• Olay hikâyesinin planına (serim-düğüm-çözüm) uyulmuştur.
• Eserlerde sade, yalın, sıcak ve şiirsel bir üslup kullanılmıştır.
• Din duygusunun ön plana çıkarıldığı eserlerde dini yaşama ait unsurlar, iç huzur, İslamiyet’in birey üzerindeki olumlu etkileri anlatılmıştır.
• Hikâyelerde gerçekçi betimlemelere yer verilmiştir.
• Hikâyelerde yazarlar bir ana fikri savunmuş, bu ana fikri kahramanlar üzerinden vermeye çalışmışlardır.
• Hüseyin Nihal Atsız, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Sevinç Çokum . Emine Işınsu, Halide Nusret Zorlutuna ve Şukufe Nihal Başar millî duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazmışlardır.
AKA GÜNDÜZ

- Popüler yazarlardandır.
- Romanlarının konuları gerçek hayattan alır ve kahramanları kendi çevresindendir.
- Onun için iyiler en iyi, kötüler en kötüdür.
- Yapıtlarında, mekân İstanbul ve Anadolu’dur.
- Milli Mücadele-Kurtuluş Savaşı, Atatürk, Cumhuriyet romanlarında işlenen konulardandır.
Öykü: Türk Kalbi, Kurbağacık, Hayattan Hikâyeler, Bu Toprağın Kızları

Mustafa Necati Sepetçioğlu Malazgirt zaferinden (1071) başlanarak Osmanlı’nın fetret devri ve İstanbul’un fethine kadar Türk tarihini konu alırken, diğer romanlarında günümüz Türkiye’sinde yaşanan toplumsal değişim ve sonuçları işlemiştir.

Sevinç Çokum’un ”Bir Eski Sokak Sesi” adlı eseri ilk hikâyelerini oluşturur. Şiirli anlatımın esas olduğu eserde şehrin dar ve eski sokaklarının insanlarını oldukça zengin iç dünyalarıyla anlatır. Rozalya Ana”, Sevinç Çokum’un İstanbul öykülerinden farklı olarak Kırım’dan, Anadolu kent ve köylerinden görüntüler taşıdığı son öykü kitabıdır.

Hüseyin Nihal Atsız; Türkçülük hareketinin önde gelen temsilcilerindendir. Tarihi romanlar yazmıştır. Coşkun bir anlatımı, zengin bir hayal gücü vardır. Eserlerinde geçmişimizdeki kültürel zenginlikleri, kahramanlıkları başarılı bir şekilde anlatmıştır. Düşüncelerini çıkarmış olduğu Atsız Mecmua, Orhun, Orkun, Ötüken dergilerinde yayımlamıştır.
Dini duyarlılıkla eser veren yazarlar, Türk toplumuna uzun yıllar halı altına süpürdüğü sorunları yansıtmışlar; şehirleşmenin, modern yaşamın yozlaştırdığı kültürü, yok olan manevi değerleri vurgulamışlar; bunlara karşı manevi değerlere, İslami inançlara sahip çıkan bir toplum önermişlerdir.
Saltanat ve hilafetin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, harf devrimi, kılık kıyafeti düzenleyen yeni yasaların çıkarılması dini hassasiyeti olan bazı kesimlerde tepkiyle karşılanmıştır. Cumhuriyetle birlikte yaşanan bu sosyal değişime tepki gösteren İslami duyarlılığa sahip yazarlar iki yol izlemişlerdir.
Birincisi doğrudan doğruya Cumhuriyet ideolojisinin Müslüman kesim üzerinde yol açtığı kimi travmalara karşı muhalif bir tutum takınmak; ikincisi de daha çok insanları içki, kumar, kılık kıyafet, gayri İslami yaşayış tarzından, zararlı saydıkları ideolojilerden kurtararak bir çeşit hidayete erdirme diye tanımlanan kurgu işinde eser vermek olmuştur.
Bu yazarlardan bazıları kıssadan hisse vermek, ibret sahnesi göstermek endişesi ön plana çıkarmadan eser vermişlerdir. Hekimoğlu İsmail’in “Minyeli Abdullah’ı” Şule Yüksel Şenler’in “Huzur Sokağı”bunların başında gelir.
Semiha Ayverdi, Mustafa Kutlu, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Şule Yüksel Şenler, Ahmet Günbay Yıldız; Hekimoğlu İsmail, Nazan Bekiroğlu dini duyarlılıkla eser veren sanatçılardır.