MİLLİ EDEBİYAT ROMANI

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

Ömer Seyfettin’in 1911 yılında Genç Kalemler dergisinde isimsiz olarak yazdığı Yeni Lisan makalesi, edebiyatımızda bir dönüm noktası olmuş ve milli bir edebiyatı başlatmıştır.  Bu edebiyatın temel amacı dil ve edebiyattaki ikiliği ortadan kaldırmaktır.

  • Dil sade olmalıdır.
  • Dilden hareketle milli benliğe dönmek ve milli kaynaklara yönelmek gerekir. Hece ölçüsü temeldir.
  • İstanbul Türkçesi, dilde birlik için baz alınmalıdır.
  • Halk edebiyatı nazım şekilleri kullanılmalıdır.
  • Arapça, Farsça dil kuralları ve terkipleri atılmalıdır.
  • Şayet, amma, lakin gibi konuşma lisanına geçmiş olanlardan başka Arapça, Farsça edatlar ve bağlaçlar kullanılmamalıdır. Arapça, Farsça kelimelerin Türkçeleşmiş telaffuzları kullanılmalı, Türkçede tam karşılığı bulunan yabancı kelimeler hiç kullanılmamalıdır. 
  • Edebiyat toplumun hizmetinde olmalı.
  • Milletin dertleri, sevinçleri esas alınmalı.
  •  Roman ve hikâye teknik açıdan kuvvetlenmiştir.
  • Bilim dilinde kullanılan Arapça ve Farsça terimlerin kullanılmasına devam edilmeli;
  • Öteki Türk lehçelerinden kelime alınmalı;

MİLLİ EDEBİYAT ROMANININ GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Millî Edebiyat döneminde bireysel konulardan çok, yaşamla iç içe ve toplumsal sorunları öne çıkaran, yap­macık bir dil ve üslup yerine konuşma diline yaklaşan bir roman anlayışının canlandığı görülür.
  • Dönemin sanatçıları, İstanbul’un dışına çıkarak konularını, kahramanlarını Anadolu’dan seçmişler, böylece Millî Edebiyat adı verilen memleketçi bir edebiyatın roman türünde de gelişimine öncülük etmişlerdir.
  •  Olay: Romancı, eserinde yaşanmış ya da tasarlanmış olaylar üzerin­de durabilir. Bu dönemin ünlü romancıları arasında yer alan Halide Edip, ilk romanlarında genellikle tasarladığı olaylar üzerinde durmuştur. Son romanlarında daha çok, gözlemledi­ği olayları anlatmıştır. Ona göre romandaki olayların hayat­ta geçmesi şart değildir. Refik Halit, romanlarında genellikle sürükleyici, şaşırtıcı olay­ları seçer. Reşat Nuri Güntekin ise romanlarında Anadolu’yu çok yakın­dan tanıması dolayısıyla, yerli konuları yine yerli malzeme ve temalar etrafında anlatmıştır. Bu dönemin ünlü romancılarından biri olan Yakup Kadri, ilk romanlarından itibaren olayların sıkı örgüsüne pek dikkat etmez. Ona göre olaylar, düşünce ve duyguları, toplumun tari­hî serüvenini anlatmak için birer araçtır.
  • Kişi: Halide Edip, bütün roman­larında canlı ve güçlü kişilere, özellikle kendinden de bir şeylere rastladığımız kadın kahramanlardır.  Refik Halit,  Anado­lu’dan seçmiş olduğu ilginç tiplere yer verir ve bu konuda diğer sanatçılara örnek olur. Kişi kadrosu son derece zengindir. Reşat Nuri Güntekin, pek çok romanında karakteri güçlü olan bir tek kişi, bütün ilgiyi üzerinde toplar. Yakup Kadri’nin kendine özgü bir kişi ve tip kadrosu vardır. Sanatçı, kahramanlarının iç yüzlerini tam olarak verebilmek için derinlemesine ruh çözümlemeleri yapar.
  • Mekân (Çevre): Bu dönemde yazılan romanların büyük bir bölümünde mekân olarak İstanbul dışına çıkılmıştır. Anadolu, gerçek anlamda ve her yönüyle işlenmiştir.
  • Zaman: Millî Edebiyat dönemi romancılarının büyük bir bölümü yaşa­dıkları zamanı anlatmıştır.
  • Millî Edebiyat Romancılarının Etkilendiği Akım­lar: Millî Edebiyat dönemi romancılarının büyük bir bölümü eser­lerini realist akımının ilkelerine bağlı kalarak yazmışlardır. Millî Edebiyat devri romanlarında, hikâye­de olduğu gibi memleket meselelerine ve sosyal sorunlara ağırlık vermek, bu sorunları çözebilecek kahramanlar ve fikirler geliştirmek, tasvir ve tahlilde gerçekçiliğe doğru gitmek gibi özellikler dikkati çeker.
  • Metin ve Zihniyet: Millî Edebiyat dönemi romanında bireysel yaşamdan sosyal yaşama doğru geniş bir açılım olur. Bu da romanlarda tema yö­nüyle sosyal konuların ağırlık kazanmasına neden olur. İçinde yaşanan sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdan etkilenmiştir. Doğal olarak öne çıkan temalar “Türkçülük, Yanlış Batılılaşma, Millî Mücadele, kuşaklar arası çatışma, ilerleme-çağdaşlaşma, gerilik, cehalet, yoksulluk ve memleketçilik” olmuştur.
  • Romanın Dil ve Anlatım Özellikleri: Ömer Seyfettin ile açılan sade dil akımı, dönemin sanatçıları tarafından benimsenmiş ve romanlar sade bir dille yazılmıştır. Dönemin sanatçıları sade dil­le eser vermekle birlikte üslupları birbirinden farklıdır. Bazıları sanatlı bir üslup tercih ederken bazısı yalın bir üslubu tercih etmişlerdir.

    ÖZETLE,

  • Memleketi ve memleket gerçeklerini yansıtmak amaçlanmıştır.
  • Dönemin sıkıntıları işlenmiştir.
  • Halkın kurtuluş mücadelesi anlatılmıştır.
  • “Sanat, toplum içindir.” anlayışından hareketle vatan, millet, Anadolu, bağımsızlık  gibi milli konularda eser  verilmiştir.
  • İlk defa, bilinçli olarak ve gerçek anlamda Anadolu insanı ve coğrafyası ele alınmıştır.
  • Her kesimden insanın hayatı anlatılmıştır.
  • Realizm akımının etkisi vardır. Gözlem çok önemlidir.
  • Dil sadedir. Konuşma dili, yazı diline aktarılmış, Arapça ve Farsça tamlamalar mümkün olduğunca kullanılmamış, kullanılan yabancı sözcükler de Türkçe okunuşuna göre yazılmıştır. Cümleler, Türkçenin yapısına uygun ve kısadır.
  • Eski dönemlerin nesnel bir eleştirisi yapılmıştır.

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ SANATÇILARI

  • ÖMER SEYFETTİN (1884–1920)

* Türk edebiyatının en önemli hikâyecisidir.
* “Yeni Lisan” adlı makalesi Milli Edebiyat’ ın ilkelerini oluşturur.
* Sade dil akımının öncüsüdür.
* Anadolu’nun insanın hayat şartlarını hikâyelerini yansıtmıştır. Çocukluk anıları, efsaneleri hikâyelerinde işlemiştir.
* Dilde, fikirde, işte milliyetçilik fikrini yerleştirmiştir.

Eserleri: Yalnız Efe (Uzun hikâye olarak da kabul edilir.), Efruz Bey (uzun hikâye olarak da kabul edilir.), Ashab-ı Kehfimiz

  • YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU (1889–1974)

* Fecr-i Ati‘ nin dağılmasından sonra Milli Edebiyat içinde yer almıştır.

*Edebiyatın her alanında eser vermiştir.Esas ününü romancılık alanında bulmuştur.
* Anadolucu, Atatürkçü bir çizgide kalmıştır.
* Kuvvetli bir gözlem gücü vardır.
* Realist bir çizgide yaşamıştır.
* Çoğunlukla içinde yaşadığı toplumun dertlerini eserlerinde işlemiştir.  Aydın-halk çatışmasını yansıtmıştır.

* “Toplum için sanat” anlayışına sahiptir.

*Sağlam bir roman tekniği vardır.

*İlk romanlarından itibaren olayların sıkı örgüsüne pek dikkat etmez. Ona göre olaylar, düşünce ve duyguları, toplumun tarihî serüvenini anlatmak için birer araçtır.

*Sade dil ve akıcı üslupla yazmış, kişilerini oldukça canlı bir biçimde oluşturmuştur.

*Romanlarında iç dünyaları zengin, törelere bağlı karamsar kişiler vardır. “Romanda tek amacım, hayatın heyecanını verebilmek ve canlı tipler yaratmaktır.” diyen Yakup Kadri’nin kendine özgü bir kişi ve tip kadrosu vardır. Sanatçı, kahramanlarının iç yüzlerini tam olarak verebilmek için derinlemesine ruh çözümlemeleri yapar.

*Tezli roman yazmış, bu romanları düşünce temeline oturtmuştur.


Roman: Kiralık Konak, Ankara, Nur Baba, Hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore, Yaban, Bir Sürgün, Panorama, Hep O Şarkı

  • HALİDE ADİP ADIVAR (1884–1964)

* Edebiyatçılığının yanında bir asker gibi cephe gerisinde mücadele vermiştir.
* Edebiyatın hemen her alanında eser vermiştir.

* İlk romanlarında genellikle tasarlanmış olaylar üzerinde durmuştur. Son romanlarında daha çok, gözlemlediği olayları anlatmıştır. Sanatçı romanlarında anlattığı olaylarla ilgili olarak, “Bazıları işitilen, bazıları göz önünde geçen olaylara dayanabilir.” demektedir. Ona göre romandaki olayların hayatta geçmesi şart değildir.

* Bütün romanlarında canlı ve güçlü kişilere yer vermiştir. En güçlü kişileri ise kendi ruhundan bir şeyler kattığı kadın kahramanlardır. Sanatçı, bu kadın kahramanları romanlarında bir sembol derecesine yükseltir.

* Romanlarında aşk, kadının psikolojisini, doğu-batı çatışmasını, eski-yeni kavgasını işlemiştir.
* Romanlarında kuvvetli bir gözlem vardır.
* Kurtuluş Savaşı eserlerinde çokça yer edinmiştir.
* Dili çok başarılı değildir. Dili yalındır ancak üslubu özensiz, anlatımı savruktur.


ROMAN: Heyula (1908) , Raik’in Annesi (1909) , Seviye Talip (1910), Handan (1912), Yeni Turan (1912) , Son Eseri (1913) ,Mev’ud Hüküm (1918) , Ateşten Gömlek (1923) , Vurun Kahpeye (1923) , Kalp Ağrısı (1924) , Zeyno’nun Oğlu (1928) , Sinekli Bakkal (1936) , Yolpalas Cinayeti (1937) , Tatarcık (1939) , Sonsuz Panayır (1946) , Döner Ayna (1954), Akile Hanım Sokağı (1958) , Kerim Ustanın Oğlu (1958) , Sevda Sokağı Komedyası (1959) , Çaresaz (1961) , Hayat Parçaları (1963)…

  • REŞAT NURİ GÜNTEKİN(1889–1958)

* Anadolu’nun dertlerini, sıkıntılarını, inançlarını eserlerinde işlemiştir.
* Sade ve yapmacıksız bir dil kullanmıştır.
* “Çalıkuşu” romanı en ünlü eseridir.(Aslında bir tiyatro eseri olarak yazılmıştır)
* Müfettişlik yaptığı için Anadolu’yu gezmiş ve onların sıkıntılarını, sevinçlerini edebi eserlerinde sıkça kullanmıştır.

Romanları: Çalıkuşu, Damga, Dudaktan Kalbe, Acımak, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü, Kızılcık Dalları, Gökyüzü, Eski Hastalık, Ateş Gecesi, Miskinler Tekkesi

  • REFİK HALİT KARAY(1888–1965)

* Halk dilini eserlerinde oldukça başarılı olmuştur.
* Kuvvetli bir gözlemciliği vardır; ancak iç gözlemde başarılı değildir.

*Mizahi görüş yeteneğiyle kitleleri etkilemiştir. “Kirpi” lakabıyla eserler yazmıştır.

*Romanlarının çoğunda aile kavramını, aşk ve kadın konularını işlemiştir.

Romanları: İstanbul’un İç Yüzü, Yezidin Kızı, Çete, Sürgün, Nilgün, Bugünün Saraylısı, Bu Bizim Hayat, Kadınlar Tekkesi, Karlı Dağdaki Ateş

  • AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU (1870-1927)

* Edebiyata Servet-i Fünûn döneminde başlamış,  Milli Edebiyat ile devam etmiştir. 

*Milli edebiyat döneminde sade Türkçe ile yazmıştır.

* Türkçülük düşüncesini benimsemiş ve bu yönde eserler vermiştir.

*”Toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir.

* Gönül Hanım adlı bir romanı vardır.

  • AKA GÜNDÜZ  (1885-1958):

*Sade ve akıcı bir dille yazdığı, realist realist çizgideki romanlarıyla tanınır.

*Romanlarında memleket manzaralarını başarılı bir biçimde yansıtmıştır.

*Döneminin popüler yazarlarındandır.

*Teknik bakımdan ustalığa ulaşamamıştır.

*Milliyetçi çizgide eserler vermiştir.

Romanları:  Dikmen Yıldızı, İki Süngü Arasında, Bir Şoförün Gizli Defteri, Tank-Tango , Üvey Ana…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir