Taklitçilikle hikâyeciliğin birleştiği tek kişilik halk tiyatrosu türüdür.
Oyunu canlandıran kişiye meddah denir.
Daha çok kahvehanelerde sunulan bir gösteridir.
Meddahlar; halk arasında dolaşan, yazılı edebiyattan alınan ya da kendilerinin zemin ve zamana uygun olarak uydurdukları hikâyeleri, kahramanlarının şivelerini taklit ederek türlü jest ve mimiklerle anlatır.
Doğaçlamadırlar. Müzik ve mizahi ögeler ağır basar.
Meddah oyuncusu, ortaoyunundaki bütün tipler, tek başına, kılıktan kılığa girerek, sesini değiştirerek, küçük aksesuarların da yardımıyla sahnede canlandırır.
Tek kişilik olduğu için yardımcı karakterlere ihtiyaç duyulmaz.
Meddah, mendil ile değişik kişilerin kılığına girer. Bastonu ile de değişik sesler çıkarır.
Oyunda dekor, yok denecek kadar azdır. Sahnede yalnızca, meddahın oturması için bir sandalye vardır.
Meddah olabilmek için birçok aşamadan geçilir. En önemli özellik taklit yeteneğinin güçlü olmasıdır. Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.
Meddah, herkesin görebileceği yüksek yerdeki sandalyesine oturur. Basma mendili omzuna atar. Elindeki sopayı üç defa yere vurduktan ve avuçlarını birbirine şaplattıktan sonra “Hak dostum, hak!” diyerek tekerlemesine, ardından da anlatacağı hikayeye başlar.
Meddahların çoğu klasikleşmiş beyitlerle öykülerine başlar. Daha sonra anlatacağı öykünün adını ve öyküyü nerede anlatacağını söyler. Bitişte özür diler ve oyundan çıkar sonucu (kıssa) bildirir ve oyunu bitirir.