İnsanlar sırrını çözemedikleri konuları çeşitli şekillerde yorumlarlar. Bazen de yaşadıkları coğrafyaya ait gördükleri kişileri, nesneleri veya mekânları kutsallaştırabilirler. Bunlara yaşanmışlıkları da ekleyerek nesilden nesle sözlü olarak ve yeniden yorumlayarak aktarırlar. Böylece bir sözlü kültür oluşur. İşte bu sözlü kültürde mit ve efsane bu şekilde oluşmuştur.
Efsaneler; insanlarla insanı, coğrafyayı, diğer varlıkları, maneviyatı birbirine gönül bağı ile bağlayan unsurlardır. Evrensel olarak yeryüzündeki bütün halk edebiyatı geleneklerinde yer alan türlerden biridir.
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü olaylara, varlıklara ve kişilere yer verilen, konuşma diliyle oluşturulmuş, üslup kaygısından uzak hayali hikâye veya öykülere efsane denir.
Efsanelerin Özellikleri
- Belli bir üslup ve şekle bağlı değildir.
- Anonimdir.
- Sözlü geleneğin ürünüdür.
- Kısa yazılardır.
- Efsaneler, dünya halk kültüründeki çeşitli ortak motifler üstünde kurulmuştur.
- Taşıdıkları sosyolojik, psikolojik, etik, ekonomik iletilerle aynı zamanda bir halk eğitim aracı görevi üstlenir.
- Konularını belirli bir olay, kişi veya yer oluşturur. Bu nedenle de efsanenin inandırıcılık özellikleri vardır.
- Çoğu zaman olağanüstülük ağır basar. Bu nedenle de dinleyeni, gizem dolu bir dünyaya götürerek saygı ve ilgi uyandırır.
Efsane-Mit Karşılaştırması:
Mitlerin kahramanları, tanrı veya yarı tanrılardır. Oysa efsanelerde kahramanlar insanlardır. Efsaneler bazen mitlerin veya destanların içinde yer alabilirler.
Efsane-Destan Karşılaştırması
- Destan manzum (şiir), efsane mensurdur (düzyazı).
- Destanın tarihsel gerçekliği vardır. Efsaneler bazen yaşanmış bir olaya dayansa da genelde gerçek değildir.
- Destan ulusal bir özellik taşırken efsane taşımaz.
- Destanlar ulusun genelini ilgilendirir, efsaneler yerel ve bölgeseldir.
- Destanda kahramanlık ağır basar. Efsanede öyle bir durum yoktur.