EDEBİYAT VE FELSEFE

                Edebiyat hayatın yansımasıdır. Hayattaki her şey edebiyatın içinde yer alabilir. Edebiyat diğer disiplinlerle her zaman etkileşim halinde olmuştur. Bu disiplinlerden biri de felsefedir.

“Güzel sanatların bir kolu olan edebiyat ile sistematik ve soyut bir düşünce disiplini olan felsefe arasında yakın bir ilişki vardır. Edebiyatın da felsefenin de temeli insandır, her ikisi de dile dayalıdır. Kimi zaman sanatçılar düşüncelerini edebî eserlerde ortaya koyduklarından felsefeden yararlanırlar. Kimi zaman da felsefeyle uğraşanlar edebî metinlerden yararlanırlar. Tüm bunlar felsefe ile edebiyat arasındaki güçlü ilişkiyi açıklar.”

Edebiyatın konusu insandır; konuşan, gülen, ağlayan, öfkelenen, düşünen insandır. İnsana ait olan her şey edebiyatın konusudur. İnsanın düşünceleri de tabii… İçinde felsefe olmayan bir edebi eserin pek bir değeri yoktur. Tabii ki bir güzel sanat olan edebiyatta felsefe, açık bir şekilde ve kuru kuruya yer almaz. Çünkü bir edebi eserin amacı bilgi vermek değildir. Yazar bir felsefi düşünce verecekse bunu eserin kişileri aracılığıyla verir ve çözüm gerekirse yine kişiler aracılığıyla çözüm sunar. Örneğin Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanında sadece bir olay yoktur. O olayın altında yatan bir düşünce vardır.  Kitabı okurken kendimizi sadece olaya bırakırsak hata yapmış oluruz. Montaigne’nin Denemeler adlı eseri hem felsefik hem de edebi özellikler taşır. Edebiyatımızda da Nazım Hikmet’in Makinalaşmak şiirinde fütürizmin izlerini görürüz mesela.

Bazı filozoflar düşüncelerini anlatmak için edebiyatın inceliğini seçmişlerdir. Mesela Albert Camus Yabancı, Jean Paul Sartre de Bulantı adlı eserinde varoluşçuluk (egzistansiyalizm) felsefesini edebi bir şekilde okurlarıyla buluşturmuşlardır. Çünkü kuru kuruya bilgi bir süre sonra okuru sıkar. Tabii ki filozoflar eserlerini düşündürmek için yazmışlardır. Her ne kadar edebi özellik taşısalar da amaçları duyurmaktan çok düşündürmektir. Oysaki edebiyatın amacı bunun tam tersidir.

Edebiyat için de felsefe için de dil çok önemlidir. Ancak iki disiplinde dilin kullanılma işlevi farklıdır. Edebiyatta dil sanatsal işlevde kullanılmakta, felsefede ise daha çok göndergesel işlev tercih edilmektedir.

Edebiyatta da felsefede de hayal etmek ve düşünmek önemlidir. Felsefenin düşünme biçimi soyuttur, bu açıdan matematik gibidir.

Özetleyecek olursak, edebiyat ve felsefe arasında çok güçlü bir bağ vardır. Biri olmasa diğeri anlamsızlaşır. Dünyanın aydınlanma tarihine de bakacak olursak aydınların felsefe yapabilen edebiyatçılarla edebiyat yapan felsefeciler olduklarını görürüz.

EdebiyatFelsefe
Amacı okuyucuda güzellik duygusu uyandırmaktır.Amacı varlık, evren, doğa, bilgi gibi konularda sistematik bir düşünce ortaya koymaktır.
Güzel söz söyleme esastır.Asıl olan söylem değil, içeriktir.
Düşünceden çok duygu ve sezgiler ön plandadır.Akli ve mantıki düşünce ön plandadır.
Dil sanatsal işlevde kullanılırDil göndergesel işlevde kullanılır.
Kelimeler, yan anlam ve mecaz anlamda kullanılır.Kelimeler, gerçek anlamda kullanılır.
Sanatlı bir söyleyiş ve kapalı bir anlatım vardır.Dil ve anlatım olabildiğince açık ve açıklayıcıdır.
İmgelerle kurulmuş bir dil kullanılır.Kavramların hâkim olduğu bir dil kullanılır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir