Tek başına anlamı olmadığı halde, cümle içindeki diğer sözcük veya sözcük gruplarıyla farklı anlam ilişkileri kuran sözcük türlerine “edat” yani “ilgeç” denir.
Özellikleri:
- Tek başlarına bir anlam ifade etmez.
İçin,kadar,gibi,göre,üzere,ile….
- Cümleye değişik anlam ilişkileri katar.
Seninle konuşmak için buraya geliyor. (amaç)
Sınava dolmuş ile gidecek. (vasıta)
- Cümleden çıkarılınca cümlenin anlamı genellikle değişir veya bozulur.
Çocuk bir arı gibi koşturuyordu.
Çocuk bir arı koşturuyordu…….anlamsız
- Başka kelimelerle birleşerek söz öbeği oluşturur.
Kuzu gibi bir bebekti. …..”Bebek” isim, “kuzu gibi” ise sıfattır. Bu nedenle sıfat tamlamasıdır.
Oraya saat altı gibi vardık…….. “Saat altı” ile birleşen “gibi” zaman anlamı verdiği için zarf görevindedir.
- Hal ekleriyle bir arada kullanılabilirler.
–e kadar, -e doğru, – göre, -den beri, -e doğru
BELLİ BAŞLI EDATLAR
İLE
Sözcüklerin veya kavramların arsında nitelik, nedensellik, araç, birliktelik, iyi dilek gibi çeşitli anlam ilgileri kurar.
Kedisinden önceki sözcüğe bitişik yazılabildiği gibi bu sözcükten ayrı da yazılabilir.
Küçük çocuk annesini sevinçle (sevinç ile ) kucakladı. (durum)
İşe bisikletle (bisiklet ile) giderim. (araç)
Bu evi eşiyle (eşi işe) almış. (birliktelik)
UYARI: “ile” sözcüğü tehlikeli bir sözcüktür. Çünkü hem edat hem de bağlaç olarak kullanılabilir. “ile” iki sözcük veya sözcük grubunu ayırıyorsa ve yerine “ve” bağlacı getirilebiliyorsa bağlaçtır. Eğer birliktelik, araç gibi anlamlarda kullanılıyorsa edat olarak kullanılmıştır.
Mİ
Cümleye soru anlamının yanında pekiştirme, zaman, tezlik gibi anlamlar da katar. Eklendiği sözcükten her zaman ayrı yazılır. Kip ve kişi ekleri “mi” edatından sonra kullanılır. Ayrıca büyük ve küçük ünlü uyumlarına uyar.
Şu anda film izlemiyor musunuz?
Ne zaman geleceğin belli mi?
Şuraya şirin mi şirin bir bebek fotoğrafı bırakıyorum.
Suyu kaynattın mı tarçını içine atmalısın.
GİBİ
Temel görevi benzerlik ilişkisi kurmak olduğu için “benzetme edatı” olarak da bilinir. Genellikle kendinden önceki kelimeyle öbek oluşturarak farklı anlam ilişkileri kurar. Tahmin, yaklaşıklık, eşitlik, o anda gibi anlam ilişkileri kurar.
Daha önce kimse bana senin gibi davranmadı. (Karşılaştırma)
Çocuklar gibi sevindik. (Benzetme)
Kapıyı açtığı gibi kendini dışarı attı. (Acelecilik)
Yağmur yağacak gibi. (Tahmin)
KADAR
Yalın hal veya yönelme haldeki isimlere eklenerek kullanılır. Cümleye karşılaştırma, benzerlik, eşitlik, yaklaşıklık, ölçü gibi anlamlar katar.
Siz de onlar kadar anlayışsızsınız. (eşitlik)
Seni görmüş kadar oldum. (gibi)
Salonda on kadar oyuncu vardı. (yaklaşıklık)
Onu saat beşe kadar bekledim. (zaman)
Adamı eve kadar takip etti. (mekânda sınırlandırma)
Yağan dolu ceviz kadarmış. (benzerlik)
Burası avuç kadar bir yerdir. (karşılaştırma)
SANKİ
Cümleye “benzetme, uyarı, hoş görmeme, sözüm ona, sözde, inanmama, zannetme, öyle sanma” anlamları katar.
Sen sanki gökyüzünde güneşsin. (Benzerlik)
Ona bunları söylemek iyi miydi sanki? (hoş görmeme)
Gece kar yağacak sanki. (tahmin)
Sanki her şeyden ben sorumluymuşum da bana kızıyor. (reddetme)
Böylesi daha mı iyi sanki! (beğenmeme)
İÇİN
Cümleye amaç, neden, özgülük, görelik, karşılık gibi anlamlar katar. Kendinden önceki sözcükle de öbekleşerek sözcük grubu oluşturur. Paragraf sorularının neden-sonuç isteyen türünde anahtar sözcük görevinde bulunur.
Balık tutmak için bu malzemeleri aldı. (amaç-sonuç)
Dikkati dağıldığı için ara verdi. (neden- sonuç)
Ankara’ya iki gün için gidiyor. (süre)
Bunu yapman için ne teklif ettiler? (karşılık)
Benim için hepsi güzel. (görecelik)
Bu film için iyi şeyler okumadım. (Hakkında)
Her şey vatan için. (uğruna)
GÖRE
Yönelme (-a/-e) hal ekiyle birlikte kullanılarak söz öbeği oluşturulabilir. Cümleye, görecelik, karşılaştırma, uygunluk gibi çok farklı anlamlar verebilir.
Sağlık Bakanlığına göre vaka sayısı artıyormuş. (açısından)
Bu eşyaları bütçemize göre alırız. (ölçülülük)
Duyduğuma göre söyledikleri hep yalanmış.(bakılırsa)
Jale, Lale’ye göre daha uzunmuş. (karşılaştırma)
Ona göre beden yokmuş. (uygunluk)
ÜZERE
Cümleye amaç, koşul, zamanda yakınlık, süre gibi anlamlar katar.
Kitabı yarın vermek üzere alabilirsin. (şart)
Akşam olmak üzere çabuk olalım. (zamanda yakınlık)
DOĞRU
Yönelme (-e) hal eki almış sözcüklerden gelerek bunlarla öbekleşir. Cümleye yer-yön, yönelme, zaman gibi anlamlar katar.
Denize doğru gel. (yer-yön)
KARŞI
Yönelme hal ekiyle birlikte kullanılarak farklı anlam ilişkileri kurar.
Manzaraya karşı oturmuş düşünüyorduk. (yer-yön)
BERİ-İTİBAREN:
İkisi de ayrılma (-den) hal ekiyle öbekleşerek kullanılır. “Beri” bir eylemin başladığı zamanı, “itibaren” ise başlayacağı zamanı bildirir.
Çocukluğumuzdan beri arkadaşız.
Ayın başından itibaren yeni mallar gelecek.
KARŞIN- RAĞMEN
Yönelme (-e) hal eki almış sözcüklerden sonra gelerek öbekleşir ve genellikle karşıtlık ilgisi kurar.
Oradan ayrılmasına rağmen sorunları bitmedi.
Seninle tanışmış olmamasına karşın seni çok iyi tanıyormuş.
DEĞİL
Olumsuzluk anlamı veren bir edattır. Ek fiilin olumsuz şekli olarak da kullanılır.
Bu yemeği değil diğerini yapalım.
Hava o kadar da soğuk değil.
“Dolayı, ötürü, dek, denli, özgü, -den önce, -den sonra, -den başka, dair, misali, ancak, yalnız, sadece,bir” vs… sözcükleri de edattır.
Bunu söylediğinden dolayı mı ona kırgınsın?
Seni sonsuza dek seveceğim.
Bundan ötürü seni affetmeyeceğim.
Bu, Türkiye’ye özgü bir bitkidir.
Dersten önce hocayı görmeliyim.
Eve girdikten sonra çıkmak istemiyorum.
Beni ondan başka kimse anlamaz.
UYARI: “Ancak, yalnız, sadece” sözcükleri tehlikeli sözcüklerdir. Bu sözcükler yerine “ama” sözcüğü getirilebiliyorsa bağlaç, bu sözcükler “bir tek” anlamında kullanılıyorlarsa edattır.
Beni ancak sen anlarsın……..edat
Seninle gelirim ancak (ama) kimsenin haberi olmayacak……bağlaç
Bugün yalnız bir test çözdü………..edat
Tatile gideriz yalnız (ama) çocukları da götürürüz………..bağlaç
Arabaya sadece seni alırız. (edat)
Bunu konuyu anlatırım sadece(ama) beni dinlemelisin. ……bağlaç