Anlatım Teknikleri

Bir konuyu söz veya yazı ile bildirmeye anlatım denir. Olay çevresinde gelişen metinlerde olay aktarılırken farklı teknik ve yöntemler uygulanır.

Anlatma (Tahkiye Etme):

Anlatma tekniğinde okuyucu ile eser arasına anlatıcı girer. Okuyucu hemen her şeyi anlatıcı kanalıyla görür ve öğrenir. Okuyucunun dikkati anlatıcı üzerinde yoğunlaşır.

Anlatma; kişi tanıtımı, olay anlatımı, geriye dönüş, iç çözümleme veya özetleme şeklinde olabilir.

  • Kişi Tanıtımı: Metindeki kişilerle ilgili okuyucuya tanıtıcı bilgiler verilir. Anlatıcı, metindeki kişileri ayırt edici yönleriyle tanıtır.

Büyük annemin odasında öfkeli, kıpkırmızı yüzünden siniri bozuk olduğu anlaşılan duvar suratlı bir oda hizmetçisi vardı. Sinirinden olsa gerek başını, gözünü oynatıp duruyor, sıkıntısını ve öfkesini yüzünde belli ediyordu. “

  • Olay Anlatımı: Metindeki olaylar, bir anlatıcı tarafından anlatılır.

“Mümtaz, ağabeyi dediği amcasının oğlu İhsan’ın hastalandığından beri doğru dürüst sokağa çıkmamıştı. Doktor çağırmak, eczaneye reçete götürüp ilaç getirmek, komşunun evinden telefon etmek gibi şeyler bir tarafa bırakılırsa, bu haftayı hemen hemen ya hastanın başı ucunda, yahut da kendi odasında, kitap okuyarak, düşünerek, yeğenlerini avutmağa çalışarak geçirmişti.

               İhsan iki gün kadar ateşten, halsizlikten, arka ağrılarından şikâyet etmiş, sonra birdenbire zatürree fevkaladelik halini ilan etmiş, evin içinde korkudan, telaştan, üzüntüden, bir türlü ağızlardan düşmeyen ve bakışlardan eksilmeyen temennilerden saltanatını, o yıkım psikolojisini kurmuştu.” Ahmet Hamdi Tanpınar- Huzur

  • Geriye Dönüş: Eserde kronolojik akışın kırılarak geçmişe dönülmesi, geçmişe ait yaşantıların anlatılması tekniğidir. Bu teknikte anlatıcı birinci tekil kişi olabileceği gibi üçüncü tekil kişi de olabilir.

“Şimdi, Ankara’da bulunuyorsunuz, zannedersem.” Demek, Burhan buydu. Selim’in onlara tanıştırmaktan kaçındığı ‘esaslı’ arkadaşlarından biri. Selim, farklı çevrelerdeki arkadaşlarını birbirine tanıştırmayı sevmezdi. “Hoşlanmazsın,” diye kestirip atardı. ‘Yüksek’ arkadaş çevrelerinde üniversite arkadaşlarından utanırdı Selim. “Seni ele vermemizden korkuyorsun,” diye saldırırlardı Selim’e kantinde. Hepimiz, tanımadan, sevimsizliklerine inanırdık bu adamların. Bu yüksek arkadaşların da bizi tanımadan sevimsiz bulduklarını bilmeseydi, tanıştırmaktan kaçınır mıydı? Ben bile zorlukla barınabiliyorum aralarında; sizi hemen yutarlar, demek isterdi kantindeki arkadaşlarına. (OĞUZ ATAY, TUTUNAMAYANLAR)

  • İç Çözümleme: Kişilerin iç dünyalarının, iç yaşantılarının, hâkim anlatıcı ve bakış açısıyla anlatıldığı psikolojik tahlil tekniğidir. Bu anlatım tekniğinde anlatıcı, kişinin iç dünyasına bütünüyle egemen olan dışarıdan bir unsur olarak etkindir; anlatılan kişi ise edilgendir.

Ona acı veren bir gerginlik bir huzursuzluk vardı içinde; aynı zamanda müthiş bir yalnız kalma isteği. Yalnız kalmak, kendini bu acı dolu gerginliğe en küçük bir çıkış yolu aramadan bütünüyle bırakmak istiyordu.  Kalbine ve ruhuna üşüşen sorulara cevap aramaktan tiksintiyle kaçıyordu. (BUDALA- DOSTOYEVSKİ)

  • Özetleme: Varlığı belirgin şekilde hissedilen anlatıcı olayları, kişileri veya diğer unsurları özetleyerek anlatır.

Şeref’in hukukta son senesi, bitirince nişanlanacaklarmış. Şeref’in babası küçük bir memurmuş. Şeref avukatlık yapmayacakmış, Kevser’in babasının yanında çalışacakmış. Sene sonunda Kevser de okuldan ayrılacakmış. (LEYLA ERBİL- TUHAF BİR KADIN)

  • Pastiş: Postmodern romanda çeşitli metin türlerinin biçim ve anlatım özelliklerinin taklit edilmesidir. Binbir Gece Masalları’nda ve halk hikâyelerinde anlatıcı, başkalarından dinlediklerini aktarır. Bunu yaparken de “rivayet ederler ki, derler ki” gibi kalıplaşmış ifadeler kullanır.

İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası adlı romanında biçim ve anlatım özellikleri açısından aynı tekniği kullanması bir pastiş örneğidir.

Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanında da yazılan kitabe de pastişe örnektir.

  • Parodi: Postmodern romanda daha önce yazılmış bir metnin içerik yönünden örnek alınmasıdır. Bütüncül ya da kısmi olabilir.

Nazan Bekiroğlu’nun Yûsuf ile Züleyha adlı romanı, içerik yönünden divan edebiyatındaki Yûsuf ile Züleyha mesnevilerini örnek aldığından bir parodi örneğidir.

  • İroni: Postmodern romanda birtakım olguları ya da eserleri alaycı bir anlatımla söz konusu etmektir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı romanında önemsiz bir kurum olan Saatleri Ayarlama Enstitüsünü asrın en büyük, en faydalı kurumu şeklinde tanıtması bir ironi örneğidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir